Türkiye’nin ilk Ulusal Havacılık Şûrası, sivil havacılık sektörünün 10 yıllık stratejik yol haritasını belirledi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 65 proje ile küresel havacılık ekosisteminde öncü olma hedefini vurguladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 1. Ulusal Havacılık Şûrası’nın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Şûra, sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirerek mevcut durumu değerlendirmek ve geleceğe yönelik stratejiler geliştirmek için önemli bir fırsat sundu. Uraloğlu, “Küresel Havacılık Ekosisteminde Kendi Kendine Yeten, Yön Veren, Dünyada Öncü Olan Bir Sivil Havacılık hedefine ulaşmak için 16 ana stratejik başlık altında 65 kısa, orta ve uzun vadeli projeyi belirledik.” dedi.
Bu stratejik projeler, havacılık sektörünün altyapısından teknolojik gelişmelere kadar birçok önemli konuyu kapsıyor. Uraloğlu, “Havacılık, küresel ekonomi ve sosyal ilişkilerin can damarı olarak bu ihtiyacı karşılayan en etkili araç konumunda.” ifadesini kullandı. Bu bağlamda, havayolu ulaşımına olan talebin her geçen gün arttığına dikkat çekti.
Uraloğlu, 10 yıllık stratejik yol haritasının temel taşlarını belirlediklerini ifade etti. “Aslında burada belirlediğimiz stratejik hedefler ve projeler, sadece 10 yıllık bir planın değil, aynı zamanda geleceğe yönelik kararlı adımlarımızın da bir göstergesi olacaktır.” dedi. Bu projeler, Türkiye’nin havacılık alanında uluslararası arenada söz sahibi olmasını sağlayacak.
Uraloğlu, “Havayolu, Hava Taksi, Genel Havacılık, Balon, Hafif Hava Aracı işletmeleri ile Yer Hizmeti, Bakım, Eğitim ve Sınav Kuruluşlarımızın toplam sayısını 180’den 678’e yükselttik.” diyerek sektördeki büyümeyi vurguladı. Ayrıca, 2002 yılından itibaren yürütülen hava ulaşım politikaları ile Türkiye’nin havacılık alanında dünya arenasının parlayan yıldızı haline geldiğini belirtti.
Uraloğlu, havacılık sektöründe teknolojinin hızla geliştiğini ve rekabetin arttığını belirtti. “Kalıcı rekabet için sürekli olarak yenilikçi olma gerekliliğine işaret eden Uraloğlu, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi için teşviklerin belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, “Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğümüz eliyle gerçekleştirdiğimiz uçuş operasyonlarında artık yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz yazılım ve cihazlarımızı kullanıyoruz.” dedi.
Uraloğlu, ayrıca Türkiye’nin ilk yerli ve milli sivil gözetim radarı “MGR”yi Gaziantep Havalimanı’na kurduklarını ve hava trafik yönetimi alanında tamamen yerli imkanlarla geliştirdikleri sistemlerin 40’tan fazla havalimanında kullanıldığını belirtti. Bu sistemler, hava trafik emniyetinin en üst düzeyde sürdürülmesine imkan tanıyor.
Uraloğlu, Türkiye’nin mevcut durumda 175 olan Hava Ulaşım Anlaşması sayısıyla bu alanda dünyada en çok hava ulaşım anlaşması bulunan ülkelerden biri olduğunu vurguladı. Önümüzdeki 10 yıl içinde bu sayıyı artırmayı hedeflediklerini belirtti. Ayrıca, havalimanlarının kapasite sorunlarını çözmek amacıyla mevcut havalimanlarının genişletilmesi gerektiğini ifade etti.
Sonuç olarak, Türkiye’nin havacılık sektöründe belirlenen stratejik hedefler ve projeler, uluslararası arenada daha güçlü bir konum elde etmesine yardımcı olacak. Uraloğlu, “Çok daha güçlü, daha rekabetçi ve daha yenilikçi bir sivil havacılık sektörü inşa edeceğiz.” diyerek geleceğe yönelik umut verici bir mesaj verdi.