Torpil ve Liyakat: 24 Yıl Sonra Aynı Hikaye

image not found


2001 yılında bir babanın torpil ve liyakat sorunları üzerine yaptığı çağrı, 24 yıl sonra yeniden gündeme geldi. Eğitimli gençlerin yurt dışına gitmesi ve geri dönüş hikayesi dikkat çekiyor.

Torpil ve Liyakat: 24 Yıl Sonra Aynı Hikaye

24 yıl önce, 2001 yılında bir babanın gazeteye yaptığı telefonla başlayan hikaye, eğitimdeki torpil ve liyakat sorunlarını gözler önüne seriyor. Bu olay, Türkiye'deki eğitim sisteminin sorunlarını ve gençlerin yurt dışına gitme nedenlerini ortaya koyuyor. Hikaye, bir genç kızın başarısızlıkla karşılaşması ve sonrasında yaşadığı dönüşümle devam ediyor.

Hırslı Bir Baba ve Kızı

2001 yılında, bir baba gazeteye telefon ederek, torpil ve liyakat sorunlarından şikayet ediyordu. Kızının Boğaziçi Üniversitesi'nden onur derecesiyle mezun olduğunu, ancak staj yapacak bir yer bulamadığını anlatıyordu. “Torpil Türkiye’nin utancıdır” diyerek, bu durumun eğitim sistemindeki adaletsizliğe işaret ettiğini vurguluyordu.

Bu baba, idealist bir insan olarak, kızının başarısını kendi başarısı gibi görmüyordu. “İmkanım olmasına rağmen kızıma torpil yaptırmayacağım” diyerek, liyakatın önemine dikkat çekiyordu. Bu durum, eğitimdeki eşitsizliklerin ve kayırmacılığın toplumda yarattığı derin yaraları gözler önüne seriyordu.

Genç Kızın Hayal Kırıklığı

Genç kız, ABD’ye gitmeden önce yaşadıklarını gazeteye anlattı. “Türkiye’de hayal kırıklığına uğradım, devlet bana sahip çıkmadı” diyerek, yaşadığı zorlukları dile getirdi. “Bedava staj başvurumu bile reddettiler” diyerek, Türk şirketlerinin kendisine sahip çıkmadığını ifade etti.

İngiltere'deki bir yarışmaya katılmak için gerekli olan 300 dolarlık uçak biletini bulamadığını belirtti. “Kimse bana sponsor olmadı” diyerek, yaşadığı çaresizliği gözler önüne serdi. Bu durum, gençlerin yurt dışına gitme isteğinin ardındaki sebepleri daha da belirgin hale getirdi.

Medyanın Rolü ve Sonuçları

Gazete, bu hikayeyi geniş kitlelere ulaştırmak için manşet yaptı. “Türk Öğün, Çalış, Güvenme” başlığıyla, genç kızın hikayesini duyurdu. Bu haber, toplumda büyük yankı uyandırdı ve gençlerin yurt dışına gitme sebeplerini sorgulattı.

Hikaye, genç kızın ABD’ye gitmesiyle devam etti. Princeton’da doktorasını tamamladıktan sonra, Goldman Sachs’ta çalışmaya başladı. Ancak, bu başarı hikayesi, 24 yıl sonra tekrar gündeme geldiğinde, aynı sorunların hala devam ettiğini gösterdi.

Geri Dönüş ve Yeni Fırsatlar

Hafize Gaye Erkan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanı oldu. Ancak, bu başarı, geçmişte yaşanan sorunların üstünü örtmedi. “İtibar suikastına uğradım” diyerek istifa etmek zorunda kaldı. Bu durum, geçmişteki hikayenin bir yansımasıydı.

Sonuç olarak, 24 yıl önce yaşanan olaylar, bugün de benzer şekilde gündeme geliyor. “Torpil” kavramı, hala Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Eğitimli gençlerin yurt dışına gitmesi, bu sorunun bir sonucudur.

Geleceğe Dair Umutlar

Geçen hafta, Gaye Erkan’ın ismi yeniden duyulmaya başlandı. ABD’nin yeni büyükelçisi Tom Barrack ile olan bağlantıları, gelecekteki olası görevleri hakkında spekülasyonlara yol açtı. “Hırslı ve kırgın baba-kızın, merkez bankasının değil, bu defa komple ekonominin başına geleceği konuşulmaya başlandı” deniliyor.

Hayatın ne kadar ilginç olduğunu gösteren bu hikaye, geçmişteki sorunların hala çözülmediğini ortaya koyuyor. Eğitimdeki liyakat ve torpil sorunları, Türkiye’nin geleceği için önemli bir mesele olmaya devam ediyor.