Sudan'da Hızlı Destek Güçleri ile Sudan Ordusu arasındaki iç savaş 20 aydır sürerken, 20 ayda 20 bin kişinin hayatını kaybettiği rapor edildi. El-Cezîre'nin haberine göre, savaşın en çok etkilediği gruplar arasında kadınlar ve çocuklar yer alıyor. Bu durum, bölgedeki insani krizin boyutlarını gözler önüne seriyor. Savaşın yarattığı yıkım, toplumun en savunmasız kesimlerini hedef alıyor.
Gönüllü olarak görev yapan doktorların bildirdiğine göre, her 6 hastadan biri 15 yaşında ve savaşla ilgili bir nedenden ötürü hastaneye başvuruyor. Çocuk yaştaki hastalar genellikle şarapnel ya da mermi yaralanması ile hastaneye getiriliyor. Bu durum, savaşın çocuklar üzerindeki yıkıcı etkisini açıkça ortaya koyuyor.
Sudan nüfusunun 25 milyonu açlıkla mücadele ederken, 14 milyonu da göç etmek zorunda kaldı. Ülke, büyük bir insani krizin eşiğinde bulunuyor. 3 milyon kişi ise başka ülkelere iltica etti. Bu durum, Sudan'ın sosyal yapısını ve ekonomik durumunu derinden etkiliyor.
Uluslararası toplumun bu krize müdahale etme çabaları yetersiz kalıyor. Sudan'daki insani durum, dünya genelinde dikkat çekiyor ancak çözüm yolları hala belirsizliğini koruyor. Bu kriz, sadece Sudan'ı değil, bölgedeki diğer ülkeleri de etkileyebilir.
Sudan'da yaşanan en vahim durumlardan biri ise cinsel suçların artışı oldu. Ülkede kaos hâkim olduğundan, suçluları cezalandıran mekanizmalar artık işlemez hâle geldi. Özellikle Hızlı Destek Güçleri'nin Sudanlı kadınlara tecavüz ettiği bildirilirken, tecavüz suçunda aşırı derecede artış olduğu tespit edildi.
Afrika Birliği'nin aldığı önlemler ise işe yaramadı. Birleşmiş Milletlerin ise ülkede ciddi bir etki alanı bulunmuyor. Bu durum, Sudan'daki kadınların güvenliğini tehdit ediyor ve uluslararası toplumun bu konuda daha fazla harekete geçmesini gerektiriyor.