Çin, ABD'nin tarife artışlarına karşı kararlı bir duruş sergiliyor. Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Çin'in ABD'nin tarife artışlarına karşı olduğu ve tarifeleri daha fazla yükseltmeye yönelik herhangi bir adıma karşı koyacağı belirtildi. ABD'nin tarife tehdidiyle hatasında ısrar ettiği ve zora dayalı tabiatını bir kez daha ortaya koyduğu kaydedildi. Eğer ABD bu yolda devam ederse, Çin sonuna dek kararlı karşı tedbirlerle yanıt verecektir.
Çin Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada da gerekirse yeniden borçlanma desteği sunularak sermaye piyasasının istikrarının sağlanacağı vurgulandı. Bu durum, piyasalardaki belirsizliklerin azaltılması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, Çin'in varlık fonu olan Çin Yatırım Kurumu'na bağlı fon şirketi Central Huijin, borsalardan hisseler satın alarak fiyat istikrarına katkı yapacağını duyurdu.
Trump'ın karşılıklı tarifeleri açıklamasının ardından Asya borsalarındaki düşüşe paralel olarak Çin'de hisse senedi piyasaları gerilemişti. ABD'nin karşılıklı tarife artışı ve Çin'in tepkisi, Çin'in adımı olarak öne çıkıyor. ABD'de Başkan Donald Trump, karşılıklı tarifeler kapsamında Çin'e ek yüzde 34 gümrük tarifesi getireceğini açıklamıştı. Washington yönetimi, Çin'e yüzde 10 baz tarifeye ilave olarak yüzde 24 karşılıklı tarife olmak üzere toplamda yüzde 34 ek gümrük tarifesi getirileceğini duyurdu.
Yeni tarife artışlarıyla ABD'nin Çin'den ithal ürünlere uyguladığı asgari gümrük tarifesi yüzde 54'e kadar çıkmıştı. Çin, ABD'nin tarife artışlarına tepki gösteren ilk ülke olmuş, yüzde 34'lük tarife artışına karşı aynı oranda ek tarife uygulayacağını duyurmuştu. Bu durum, iki ülke arasındaki ticaret savaşının daha da derinleşmesine neden olabilir.
Pekin yönetimi, ayrıca Dünya Ticaret Örgütü'nde ABD aleyhine dava açmış, bazı nadir toprak elementlerinin ihracatına kısıtlama getirmiş ve ABD şirketlerine yönelik yaptırımlar açıklamıştı. Bu adımlar, Çin'in ticaret politikalarının ne denli sertleştiğini gösteriyor. ABD Başkanı Trump da buna karşılık, Çin'in karşılıklı tarifelere misilleme olarak getirdiği yüzde 34 ek tarife artışını 8 Nisan'a kadar geri çekmediği takdirde yüzde 50 ek tarife daha getireceğini ve Çin ile planlanan görüşmeleri iptal edeceğini açıklamıştı.
Bu gelişmeler, küresel ticaretin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Tarife artışları ve karşı tedbirler, dünya ekonomisinde belirsizlikleri artırmakta ve ticaret ilişkilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Çin ve ABD arasındaki bu gerginlik, uluslararası ticaret dinamiklerini yeniden şekillendirebilir.