2025 Yılı Ekonomik Perspektifi: Emekli ve Çalışanlar İçin Zor Günler

image not found


Ekonomist Turgay Bozoğlu, 2025 yılı için emekli maaşlarına yapılacak artışın yetersiz olacağını belirtti. Türkiye'nin ekonomik sıkıntıları, düşük gelirli kesimleri daha da derin etkileyecek.

2025 Yılı Ekonomik Perspektifi: Emekli ve Çalışanlar İçin Zor Günler

Asgari ücrete yapılan yüzde 30'luk zammın ardından, emekli maaşlarına yapılacak artış merak konusu oldu. Ekonomist Turgay Bozoğlu, 2025 yılı ekonomik perspektifini değerlendirerek, emekli maaşlarına yapılacak zammın yetersiz olacağını vurguladı. Türkiye'nin ekonomik sıkıntıları, emekli, ücretli çalışanlar ve düşük gelirli kesimler için daha da derinleşecek.

Emekli Maaşlarına Yapılacak Olası Artış

Ekonomist Turgay Bozoğlu, emekli maaşlarına yapılacak artışın yüzde 16-17 civarında olacağını belirtti. Bu artışın, yaşam maliyetlerini karşılamak için yetersiz olduğunu ifade etti. Özellikle emekli maaşlarının açlık sınırının çok altında olduğunu vurguladı.

Bozoğlu, 2025 yılı boyunca emekli ve ücretli kesimin artan yaşam maliyetleri karşısında daha fazla zorlanacağını söyledi. Bu durum, Türkiye'deki ekonomik sıkıntıların derinleşeceğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Yüzde 30'luk Asgari Ücret Artışı

Yüzde 30'luk asgari ücret artışının enflasyon karşısında yetersiz kaldığını belirten Bozoğlu, bu artışın düşük gelirli kesimlerin yaşamını zorlaştıracağını ifade etti. Bu durum, emekli ve ücretli kesimin daha fazla ekonomik zorluk yaşayacağı anlamına geliyor.

Bozoğlu, Türkiye'nin ekonomik yönetiminde uygulanan 'dezenflasyon' programının kısa vadeli çözümler sunduğunu, ancak bu politikaların halkın yaşamını daha da zorlaştıracağını vurguladı. Özellikle ücret baskılaması ve faiz artışları, ekonomik sıkıntıları artıran faktörler arasında yer alıyor.

'Nas' Politikaları Eleştirisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 'popülist söylemleri'nin ekonomik istikrara zarar verdiğini belirten Bozoğlu, bazı kesimlere ekonomik fayda sağladığını ifade etti. Özellikle 'Nas' politikası ve ucuz kredi dağıtımının, zenginler arasında servet transferine yol açtığını savundu.

Bu dönemde kazananların büyük ölçüde gayrimenkul ve döviz yatırımları yaparak servet elde eden kesimler olduğunu söyleyen Bozoğlu, devletin uyguladığı politikaların zenginle fakir arasındaki uçurumu daha da derinleştirdiğini belirtti. Bu durum, Türkiye'nin genel ekonomik sağlığını tehdit eden bir faktör olarak öne çıkıyor.

Bürokratik Atamalarda Liyakat Sorunu

Turgay Bozoğlu, bürokratik atamalarda liyakatın yerine 'Nepotizm' yani akrabalık ilişkilerinin öne çıktığını vurguladı. Bu durum, devletin etkinliğini ve verimliliğini düşürdüğünü ifade etti. Uzun vadede bu tür uygulamaların ülke için büyük kayıplara yol açacağı öngörülüyor.

Bozoğlu, liyakat yerine akrabalık ilişkilerinin öne çıkmasının, devletin işleyişine olumsuz etkileri olacağını belirtti. Bu durum, Türkiye'nin ekonomik geleceği açısından endişe verici bir tablo oluşturuyor.