Merkez Bankası, yeni yıla faiz indirimi ile girdi. Politika faizi 250 baz puan düşürülerek %45'e indirildi. Ekonomistler, bu durumun enflasyon ve piyasa üzerindeki etkilerini değerlendiriyor.
Aralık ayında başlayan faiz indirim süreci, Merkez Bankası'nın yılın ilk Para Politikası Kurulu toplantısında devam etti. Politika faizi, piyasa beklentileri doğrultusunda 250 baz puan indirilerek %45 seviyesine çekildi. Ekonomistler, bu durumun enflasyon üzerindeki etkilerini değerlendirirken, Merkez Bankası'nın mart ayında bir indirim daha yapabileceği yönünde yorumlar yapıldı. Yılın genelinde açıklanacak verilerin, Merkez Bankası'nın faiz indirim kararlarını etkileyebileceği düşünülüyor.
Merkez Bankası, fiyat istikrarı sağlanana kadar politika kararlarının süreceğini belirtti. Açıklanan PPK metninde, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun devam edeceği vurgulandı. Bu durum, piyasalarda belirsizlik yaratırken, ekonomistlerin yorumları da dikkat çekti. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın mesajlarının giderek daha güvercin bir hale geldiğini ifade etti.
Merkez Bankası, enflasyonun ana eğiliminde bir gerileme gözlemlendiğini belirtti. Ancak, öncü verilerin ocak ayında artışa işaret ettiğini de vurguladı. Temel mal enflasyonunun düşük seyrettiği ifade edilirken, yurt içi talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde bulunduğu belirtildi. Bu durum, Merkez Bankası'nın faiz indirim kararlarını etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Toplantı bazlı yaklaşımın vurgulandığı metinde, enflasyon beklentilerinin iyileşme eğilimi gösterdiği ancak dezenflasyon sürecinin risk unsurları taşıdığı ifade edildi. Merkez Bankası, maliye politikasının artan eşgüdümünün dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağını belirtti. Bu bağlamda, politika faizinin belirlenmesinde enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri dikkate alınacak.
Merkez Bankası'nın faiz indirim kararının ardından, bankaların kredi ve mevduat faizlerine yansıması bekleniyor. İş dünyası temsilcileri, indirimlerin ticari kredi faizlerine hızla yansımasını talep ediyor. İstanbul Ticaret Odası Başkanı, reel sektörün finansman maliyetlerinin enflasyondaki düşüş trendine zarar vermeyecek şekilde kademeli olarak indirildiğini belirtti. Bu durum, iş dünyasında olumlu bir karşılık buluyor.
Ekonomistler, PPK metninde yer alan ek likidite tedbirlerinin piyasa gidişatını belirleyeceğini ifade ediyor. Ek tedbir gelmemesi durumunda, faiz indirimlerinin kredi faizlerine yansımasının daha geç olabileceği öngörülüyor. TİM Başkanı, enflasyon ile kur arasındaki korelasyonun kurulması gerektiğini vurguladı. Bu adımların, rekabetçiliği artıracağı düşünülüyor.
Merkez Bankası'nın faiz indirimleri, iş dünyası için önemli bir motivasyon kaynağı olarak değerlendiriliyor. MÜSİAD Başkanı, yılın son ayında gelen faiz indiriminin, 2025 yılına dair olumlu bir etki yaratacağını belirtti. Ekonomistler, enflasyon beklentilerinde düzelme sağlanması durumunda, faiz indirim sürecinin devam edeceğini düşünüyor.
ASKON Genel Başkanı, verilerin olumlu gelmesi durumunda, yıl sonunda faizlerin %30-35 seviyelerine kadar düşebileceğini öngördü. Bu süreçte, enflasyon beklentilerinin düzelmesi ve hizmet enflasyonundaki katılığın kırılması, faiz indirim sürecinde belirleyici faktörler arasında yer alıyor. Merkez Bankası'nın kararlı duruşu, piyasalarda güven oluşturmaya devam ediyor.